DİYARBAKIR – CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’ın Bağlar, Kayapınar ve Sur ilçelerinin kayyımlarca talan edildiğini söyledi.
TBMM Genel Kurulu’nda HEDEP’in grup önergesi ile ilgili konuşan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kayyım uygulamaları hakkında konuştu.
12 Eylül 1980 askeri darbesini hatırlatan Tanrıkulu, “12 Eylül faşist darbesinden sonra böyle bir kayyım uygulaması Türkiye’nin gündemine gelmişti. Darbeden sonra belediye başkanları görevden alınmış ve yerlerine kayyım atanmıştı. Fakat iki veya üç yıl sonra yeniden seçim yapılıp kayyım iradesine son verilmişti” dedi.
‘KORKUNÇ RANTLAR DÖNÜYOR’
“AK Parti’nin 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilip Doğu ve Güneydoğu’da Kürt yurttaşların yaşadığı bölgede halkın iradesine saygı duymadığını” söyleyen Tanrıkulu, “O zamandan bu zamana yaklaşık yedi yıldır bir fiili darbe yönetimiyle bölge halkı karşı karşıya” diye konuştu.
Kayyımla yönetilen belediyeler hakkında yolsuzluk iddialarının olduğunu belirten Tanrıkulu, “Seçilmiş olduğum Diyarbakır’da, mesela Kayapınar ilçesinde ve Bağlar ilçesinde bir imar değişikliği yapılacak. Nasıl yapılıyor? Sadece bir belediye başkanının imzasıyla yapılıyor ve korkunç rantlar var. Eğer gerçekten Adalet ve Kalkınma Partisi’nin siyasal mekanizması bu rantın ortağı değilse bunlara izin vermez” dedi.
‘ÇOK BÜYÜK KÖTÜLÜĞE İMZA ATTINIZ’
“Gelin, beraber araştıralım” diyen Tanrıkulu, “Son beş yılda Diyarbakır’ın çevresinde nereler tek imzayla imara açıldı? Hangi meralar satıldı, nereler satıldı ve kimlere satıldı? Alanların siyasi kimliği kim ve ne kadara satıldı? Şeffaf süreçlerden geçti mi, geçmedi mi?” diye sordu.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Bağlar, Kayapınar ve Sur’un her tarafının atanan kayyımlarca talan edildiğini ifade ederek şunları söyledi:
“3 tane küçük sanayi var Diyarbakır’da, şehrin ortasında kalmış. O Vali ona karar veriyor, diyor ki, ‘Taşınmasına gerek yok’. Ama beş ay sonra yani Mart ayından sonra o Vali’yi bir Diyarbakırlı görmeyecek. Peki, seçilmiş belediye başkanı olsaydı bunu yapar mıydı? Hayır, yapmazdı. Bakın, çok büyük kötülüğe imza attınız, atmaya devam ediyorsunuz. Bu rantın siyasal ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi’dir. Bütün bu kirli ilişkilerin, paranın, rantın, satımın ortağı da Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ürettiği siyasal mekanizmadır diyorum.” (DUVAR)