Özgür Özel’den Önemli Açıklamalar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Merkezi’nde T24’te Gökçer Tahincioğlu ve Ceren Bala Teke’ye özel bir röportaj verdi.

‘Terörsüz Türkiye’ Komisyonu Üzerine

Özgür Özel, komisyonun kurulmasına yönelik güçlü bir beklentide bulunduklarını dile getirdi.

Özel, sorulara şu şekilde yanıt verdi:

“TBMM’de kurulacak komisyonla ilgili belirttiğiniz ilkeleri net bir biçimde açıkladınız. Ancak bu süreç ne zaman tamamlanacak?”

Bizim temel talebimiz eşit temsil ve nitelikli çoğunluk sağlanmasıdır. Diğer partilere eşit temsil hakkı verilmesi durumunda komisyonun kalabalık olmasından endişe ediyorlar. Oysaki partimizin katkısı ve temsil gücü için on kişi yerine birkaç kişi yeter de artar bile. Bu nedenle nitelikli çoğunluk kavramı burada kritik bir önem taşımaktadır. AKP ve MHP bu durumu kendi lehine kullanıyor gibi görünüyor. Eğer bu iş böyle devam ederse bizim buradaki anlamımız kalmayacak. Ancak, demokratikleşme konusunda birçok çalışmalarımız bulunuyor. Adalet ve Demokrasi Komisyonumuz sekiz aydır aktif bir şekilde çalışmakta.

Kısa zamanda otuz bir farklı öneri sunarak MYK’ya ilettik. Her öneri, CHP’nin bu komisyondan neler talep edebileceğine dair kapsamlı bilgiler içeriyor. Çalışmalarımız ciddi bir hazırlık aşamasındadır ve biz buna hazırız.

Komisyonun Amacı ve Beklentileri

Şimdi, Meclis’te kurulacak komisyonda yer alma koşullarını şuna indirgiyorlar: CHP’ye yönelik operasyonların durması… 18 Mart’ta ülke genelinde her şey güllük gülistanlık mıydı? Tutuksuz yargılamaların esas olması, iddianamelerin hızlı hazırlanması ve savcıların mafyatik yöntemler kullanması gibi sorunlar sadece bugünün sorunları değil. Bunlar herkesin bildiği gerçekler. Ben bunu Numan Bey’e, İbrahim Bey’e ve diğer tüm partilerin başkanlarına sıklıkla anlatıyorum.

Özellikle AK Parti’den kimleri görsem, onlara bu durumu açıklıyorum. ‘Ülkede neler olup bittiğinin farkında mısınız?’ diyorum. Kadınlar ve çocuklar tehdit ediliyor. Babalar oğullarıyla birlikte baskı altında kalıyor.

Türkiye’de nefret söyleminin cezalandırılması, terör tanımının gerçekte terörü net bir şekilde tanımlaması gibi acil ihtiyaçlar bulunmaktadır. Otoriter yönetimlerden devralınan dezenformasyon yasalarının gazetecilik mesleğini tehdit altına alması, bu konuda atılması gereken adımlar vardır. Genel olarak; düşünce özgürlüğü ile ilgili mevcut kötü düzenlemelerin değiştirilmesi gerektiği aşikardır. Bu nedenle komisyona dahil olmak ve muhalefet etmek, burada doğrusunu anlatmak önem arz ediyor. Eğer komisyonda ilerleme sağlanıyorsa, buradaki yerimizi koruyacağız.

AKP, hukuksuzlukta ve demokrasiyi hiçe saymada kritik bir noktaya gelmiş durumda. Şu an geri adım atmak onlara ciddi bir maliyet getiriyor fakat ileriye gidemiyorlar. Bu durumdan bir çıkış yolu bulmak gerekiyor ve kendi yönetim anlayışlarının bu noktada fazla esneklik göstermediği anlaşılıyor. Eğer bu siyasi iktidar, içinde bulundukları durumdan kurtulmak istiyorlarsa bu komisyon fırsat olmalı. Burada belirli bir samimiyet ve iyi niyet sergilemeleri şart.

Cevaplar ve Yasal Süreçler

-Durum ne zaman netleşecek?

Grup başkan vekillerine, Meclis Başkanı’nın bir açıklamada bulunup ‘nitelikli çoğunluk kesinlikle aranacak’ şeklinde beyanat vermesi gerektiğini ilettim. Bu açıklama geldiği anda, biz de isimleri bildireceğiz. Komisyona katılmak ve savunmak kritik önem arz ediyor. Komisyonumuzda yer alan yedi hukukçunun olduğunu belirtmek isterim. Aslında bu tam anlamıyla bir hukuk komisyonu. Elbette komisyonda siyasiler de yer alacak ve tüm Türkiye’yi temsil edecek arkadaşlarımız bulunacak.

-Kırmızı çizginiz nedir? ‘Anayasa konusunda konuşmayız’ dediniz. Ne olursa olsun komisyondan çekilirsiniz?

Bizi o komisyona çağıranlar, bu komisyonda anayasa tartışılmayacağını iyi biliyorlar. Bu noktada netiz. Mevcut anayasaya uymayanlarla anayasa yapma süreci yürütülemez. Bu konuda tutumlarımız daha önceden belliydi. Anayasa yapacak durum yoksa, yasal düzenlemelerle sınırlı kalınacaktır. Yasal çerçevede işler yapabiliriz ama anayasa yapamayız.

Erdoğan’ın Tutumu ve Seçim Süreci

-Erdoğan sizi komisyonda gerçekten istiyor mu?

Bana kalırsa pek istemiyordu. Çünkü bu konuda uzun süredir ayak sürüyor ve Devlet Bahçeli ile Erdoğan’ın yaklaşımları arasında belirgin bir farklılık var. Bununla ilgilenmiyorum, ama ben her zaman tarihi doğru noktada durmanın önemine inanırım.

Birçok kritik dönüm noktası vardır ve orada tarihin önemli bir yerinde durmalıyız. Cumhuriyet Halk Partisi sosyal demokrat bir parti olarak, yıllardır Kürt sorununu parlamentoda çözme yönünde görüşmeler yapmaktadır ve bu sürecin parlamentoda yürümesi gerektiğini savunuyoruz. Bu bağlamda CHP’nin bu komisyondan çekilmesi, kendi tarihi tutarlılığını zedelemek anlamına gelir.

Seçim Stratejileri ve Olası Adaylık Durumları

“İmamoğlu Aday Olmadığı Durumda Ne Olacak?”

Erken seçim için 2 Kasım’ı işaret ettiniz. CHP’nin bu tarih için bir yol haritası mevcut mu? Adaylık konusunda yaşanan sorunlar neler?

Ekrem İmamoğlu, resmi olarak seçim adaylığı başvurusunun zamanı gelene kadar CHP’nin adayıdır. Çünkü aday değiştirmek artık adayın elinde değil. 15,5 milyon kişi ona oy vermiştir ve bu kişiler arasından da haksızlıklara karşı dayanışma göstermiş olanlar var. Bu nedenle her türlü hukuki ve siyasi imkanı zorlayacağız ve Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Aday olamadığı bir durumda bu konu yeniden değerlendirilecektir. Kimin kazanacağı, en doğru adayın kim olacağını birlik ve beraberlik içinde karar vereceğiz. Önemli olan bu iktidarı değiştirmek için ne yapılması gerekiyorsa onu gerçekleştireceğiz. Ekrem İmamoğlu’nun ön seçimi de bu sürecin bir parçasıdır. Gözaltına alındıktan sonraki süreçte bunun önemine inanıyor ve mücadele etmenin gerekliliğini vurguluyoruz.”