Yapay zekânın askeri alanda hızla yaygınlaşması, teknoloji uzmanlarını ve diplomatik çevreleri yeni bir tartışmanın eşiğine getiriyor. Savaş alanında karar alma süreçlerinin giderek makinelere devredilmesi, uluslararası güvenlik mimarisinin köklü biçimde sarsılabileceğine dair endişeleri artırıyor.
Tartışmanın merkezinde ise, insan müdahalesi olmadan hedef seçip ateş açabilecek düzeye ulaşan otonom silah sistemleri bulunuyor.
Abu Dabi’de düzenlenen ADIPEC enerji konferansına katılan Gill, Rus devlet ajansı TASS’a verdiği röportajda şunları söyledi:
Yapay zekâ, mevcut silah sistemlerinin geliştirilmesini hızlandırabilecek son derece güçlü bir teknoloji. Gelecekte, bugün kullandığımız otomatik sistemlerden çok daha yüksek özerklik seviyesine sahip silah sistemleri görebiliriz. Bazı sistemlerde özerklik artışı yönünde açık bir eğilim var.
Gill, hükümetlerin silahlar üzerindeki ‘insan kontrolü üstünlüğünü’ mutlaka koruması gerektiğini vurgulayarak, hedef seçme kararını veren askeri personelin sorumluluğu ve hesap verebilirliğinin güvence altına alınmasının önemine dikkat çekti.
GENEL SEKRETERDEN ‘TOPYEKUN YASAK’ ÇAĞRISI
Gill, sözlerine şöyle devam etti:
Bu teknolojinin, zaten gergin olan uluslararası ortamda istikrarı daha da bozan bir unsura dönüşmesini engellemeliyiz. Aynı şekilde, büyük güçler arasındaki ilişkileri daha da karmaşıklaştırmasına izin vermemeliyiz.
BM yetkilisi, Genel Sekreter Antonio Guterres’in, 2026 yılına kadar hedefleri bağımsız biçimde tespit edip imha etme kararı alabilen silahların ‘tamamen yasaklanması’ çağrısını da hatırlattı.
Gill’e göre, şu anda hem askeri alanda sorumlu yapay zekâ kullanımını ele alan, hem de siviller üzerinde ayrım gözetmeyen etkiler yaratan bazı konvansiyonel silahları yasaklanmasını öngören görüşmeler sürüyor.