Hindistan’ın ambargo koyduğu Çelebi’den açıklama geldi: Önceliğimiz çalışanlarımız




Çelebi Hava Servisi Hindistan’daki Faaliyetlerini Sonlandırabilir

Çelebi Hava Servisi Mumbai Uluslararası Havalimanı’ndaki Durumu Açıkladı

Türkiye merkezli Çelebi Hava Servisi, Mumbai Uluslararası Havalimanı’nda güvenlik izinlerinin iptal edilemesi sonrası açıklama yaptı.

Hindistan’daki faaliyetlerinin sağcı partinin baskıları sonucu sonlandırılacak derecede kısıtlanan Çelebi, ülkede en büyük yer hizmetleri sağlayıcılardan biri olmasına rağmen 16 yıldır hizmet verdiği ülkede şuan kısıtlanıyor.

Çelebi Havacılık’tan kamuoyuna yapılan açıklamada 3 kıtada altı ülkede (Almanya, Endonezya, Hindistan, Macaristan, Tanzanya, Türkiye), yaklaşık 16 bin çalışanıyla hizmet verdikleri belirtildi.

70 havalimanında hizmet sunduklarını belirten açıklamada şirkete ilişkin şu bilgiler yer aldı:

“Bugün itibarıyla Çelebi Havacılık’ın yüzde 65’lik çoğunluk hissesi, Kanada, ABD, Birleşik Krallık, Singapur, Birleşik Arap Emirlikleri ve Batı Avrupa’dan kurumsal uluslararası yatırımcıların portföyünde bulunmaktadır. Çelebi Havacılık Holding A.Ş.’de yüzde 50 oranında paya sahip olan Jersey merkezli Actera Partners II L.P. fonu ile yüzde 15 paya sahip Hollanda merkezli Alpha Airport Services B.V., bu yatırımcıların başlıcaları arasındadır. Geriye kalan yüzde 35 oranındaki hisse ise Çelebioğlu ailesine aittir.”

“Kısa süre önce Hindistan Sivil Havacılık Güvenliği Bürosu (BCAS) tarafından, bazı iştiraklerimizin işletme ruhsatlarına ilişkin bir bildirim tarafımıza iletilmiştir.” denlen açıklamada bugüne kadar Hindistan’daki yasal mevzuata uygun davranıldığının altı çizildi.

“TAKİPTEYİZ”

Şirket süreci takipte olduklarını bildirdi:

“Süreci Hindistan Sivil Havacılık Bakanlığı (MoCA) ve BCAS başta olmak üzere yetkili kurumlarla yakın iş birliği içinde yakından takip ediyoruz. Tüm operasyonlarımızın yürürlükteki yasal düzenlemelere tam uyum içinde gerçekleştirildiğini özellikle vurgulamak isteriz. Faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde geçerli ruhsatlara sahip olup, güvenlik yönetmeliklerine eksiksiz biçimde riayet etmekteyiz. Ayrıca, bugüne kadar herhangi bir ulusal güvenlik uyarısı ya da yaptırımı ile karşılaşmadığımızı da kamuoyunun bilgisine sunarız.”

Yasal sürece uygun hareket ettikleri vurgulanan açıklamada “Mevcut süreci dikkatle izliyor, gerekli tüm adımları yerel otoritelerle iş birliği içinde atıyoruz.” denildi.

“ÇALIŞANLARIMIZ ÖNCELİĞİMİZ”

Şirket çalışanların öncelikli olduğunu bildirerek şu ifadelere yer verdi:

“Bu süreçte en büyük önceliğimiz, çalışanlarımızın haklarının korunması, çalışma koşullarının sürdürülebilirliğinin sağlanması ve gelişmelerin çalışanlarımız üzerindeki olası etkilerinin en aza indirilmesidir. Aldığımız her karar, çalışanlarımızın güvenliği ve refahı ile kurumsal değerlerimiz doğrultusunda titizlikle değerlendirilmektedir.”

NEDEN HEDEF OLDU?

Gerilim, Hindistan’ın 6 Mayıs’ta Pakistan topraklarını füze saldırılarıyla hedef almasının ardından tırmandı. Saldırıların hemen ardından aşırı milliyetçi Shiv Sena partisi ve lideri Murji Patel, Türkiye’yi Pakistan’a destek vermekle suçladı. Patel, Türkiye’nin Pakistan’a insansız hava aracı sağlayarak

SAĞCI PARTİ ŞİRKETİ HEDEF HALİNE GETİRDİ

Mumbai Uluslararası Havalimanı’nda protesto düzenleyen Shiv Sena üyeleri, Çelebi Airport Services India şirketinin tüm sözleşmelerinin iptal edilmesini talep etti. Patel, “Hiçbir Türk şirketinin Mumbai’de iş yapmasına izin vermeyeceğiz” sözleriyle, kamuoyuna açık tehditlerde bulundu.

HÜKÜMET GÜVENLİK İZİNLERİNİ İPTAL ETTİ

Bu gelişmelerin ardından Hindistan Sivil Havacılık Bakanlığı, Çelebi Airport Services India’ya ait güvenlik izinlerini “ulusal güvenlik çıkarlarına aykırılık” gerekçesiyle anında geçerli olmak üzere iptal etti. İlgili tebligatlar, 16 Mayıs 2025 tarihinde şirkete iletildi.

Şirket, aynı gün Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek tüm hukuki yollara başvurulacağını duyurdu.

ŞİRKET YÜKSEK MAHKEMEYE BAŞVURDU

Reuters tarafından aktarılan bilgiye göre, Çelebi Holding, alınan kararın iptali için Delhi Yüksek Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuruda şu temel gerekçeler öne çıktı:

Kararın şirkete bildirilmeden alınması

3.791 çalışanın istihdam kaybı riski

Yatırımcı güveninin sarsılması

“ŞİRKETİMİZ ULUSLARARASI BİR YAPIDIR”

Dilekçede şu ifadeye yer verildi:

“Bir varlığın ulusal güvenliğe nasıl tehdit oluşturduğunu açıklamadan, sadece bu ifadeye dayanarak sözleşme feshi yapmak hukuken sürdürülebilir değildir.”

Çelebi, mahkemeye sunduğu belgelerde, hissedarların Türkiye’de kayıtlı olmasına rağmen şirketin küresel ölçekte faaliyet gösterdiğini ve çoğunluk kontrolünün Türkiye’de kurulmadığını vurguladı. Bu açıklama, milliyetçi baskılarla oluşturulan “Türk şirketi” algısını dengelemeyi amaçlıyor.


Related Posts

Deprem bölgesinde istihdam tüm sektörlerde afet öncesindeki seviyeyi aştı

Deprem bölgesindeki 11 il ile Mersin, Bingöl ve Tunceli dahil edildiğinde, istihdam tüm sektörlerde afet öncesi seviyeyi aştı.

Teknosa’ya 17 milyon liralık para cezası

Rekabet Kurulu, teknoloji şirketi Teknosa’ya yüzde 25 indirimli bir şekilde 17 milyon liralık para cezası uygulanmasına karar verdi.

Avrupa’da saatlik iş gücü maliyeti ilk çeyrekte yükseldi

Avrupa Birliği’nde (AB) saatlik iş gücü maliyeti, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,1 arttı.

Yüksek faizler araç sektörünü etkiledi, sert düşüş yaşandı!

Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Operasyonel Kiralama Sektör Raporuna göre, sektörün araç parkının yüzde 60,7’sini benzinli, yüzde 28,8’ini dizel araçlar oluştururken, hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 10,4 ile …

Bu kadarı beklenmiyordu! Cari 7,86 milyar dolar oldu!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, nisan ayında cari işlemler hesabı 7 milyar 684 milyon dolar açık verdi. Piyasa cari açığın 7 milyar 400 milyon dolar gelmnesini bekliyordu. Diğer yandan analistler 2025 …

En adaletsiz gelir dağılımı

Sanayiciler, kârların düştüğünü açıkladı. Kişi başı brüt işçilik maliyeti yüzde 86 yükseldi. Sendikacılar ise Cumhuriyet tarihinin en adaletsiz gelir dağılımının yaşandığını söyledi.