Marmara Denizi’ndeki büyük deprem endişeleri devam ederken, Prof. Dr. Osman Bektaş’tan önemli açıklamalar geldi.
DEPREMİ DURDURAN MECANİZMA
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla dikkat çeken Bektaş, Marmara Denizi’nde meydana gelen bazı büyük depremlerin İstanbul’a ulaşmadan durmasının nedeninin “creep” adı verilen fay sürünme mekanizması olabileceğini belirtti.
1912 yılında Şarköy açıklarında gerçekleşen 7,4 büyüklüğündeki depremin Orta Marmara Çukuru’nda durduğunu hatırlatan Bektaş, bu yıl Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin de Çekmece önlerinde sonlandığını vurguladı. Bektaş’a göre her iki durumda da, İstanbul’a doğru ilerleyen fay kırığını durduran mekanizmanın, fay sürünmesi olarak bilinen “creep” olabilir.
“Creep (fay sürünmesi), önceki deprem kırığının ilerlemesini durdurarak gerilimleri arkadaki fay segmentine yönlendirme özelliğine sahiptir” ifadelerini kullanan Bektaş, bu mekanizmanın Ana Marmara Fayı’nın bazı bölümlerinde de görülebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Osman Bektaş’ın Twitter hesabı
DEPREMLERİN TARİHSEL YANSIMALARI
Bektaş, 1766 İstanbul depremi gibi tartışmalı olaylara da değinerek, o depremin ardından bölgedeki fay segmentinin kilitlendiğini ve günümüze kadar benzer gerilimler biriktirmiş olabileceğini dile getirdi.
Ayrıca, Kuzey Anadolu Fayı boyunca 1943 Destek (M7,6) ve 1944 Gerede (M7,3) depremlerinden sonra fayın kilitli durumdan ayrılıp creep davranışı sergilediğine dikkat çekti.
Bektaş, bilimsel verilerin Ana Marmara Fayı için de benzer sürünme davranışını desteklediğini vurgulayarak, “Ana Marmara Fayı’nın bazı bölümlerinde sürünme gözlemlenmiştir” şeklinde konuştu.