Yorgunluğunuz 4 haftadan uzunsa, hemen bu testleri yaptırın!

Bahar Yorgunluğu Hakkında Uzmanın Açıklamaları

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mert Bektaş, bahar yorgunluğu ile ilgili bilgiler verdi.

Bahar yorgunluğuna açıklık getiren Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, “Bahar yorgunluğu, özellikle kıştan bahara geçiş döneminde sıkça rastlanan bir fiziksel ve ruhsal uyum sorunudur. Bu durum, vücudun yeni mevsime alışma sürecinde karşılaştığı geçici bir dengesizlik olarak tanımlanabilir” dedi.

‘Ani Sıcaklık Değişimleri Etkili Olabilir’

Bahar yorgunluğuna sebep olabilecek faktörleri sıralayan Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, “Hormonal değişiklikler, ani hava değişimleri, nem ve atmosfer basıncındaki değişiklikler, artan polen maruziyeti gibi çevresel etkenler, bahar yorgunluğunun temel sebepleri arasında yer almaktadır. Özellikle serotonin ve melatonin gibi hormonlardaki dengesizlikler, uyku düzeni bozukluklarına ve enerji eksikliğine neden olabilir” diye konuştu.

‘Kronik Yorgunluk Belirtileri Görülebilir’

Bahar yorgunluğunun kişiden kişiye değişen şiddetlerde belirtiler gösterebileceğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, en yaygın semptomları şu şekilde sıraladı:

  • Kronik yorgunluk ve sürekli uyku hali
  • Konsantrasyon bozukluğu ve unutkanlık
  • Eklem ve kas ağrıları
  • Baş ağrısı veya migren atakları
  • Sinirlilik, kaygı artışı veya depresif ruh hali
  • İştah değişiklikleri (aşırı yeme isteği veya iştahsızlık)
  • Uyku düzeninde bozukluklar (uykuya dalma zorluğu veya sabahları yorgun uyanma)

Belirtilerin özellikle mevsim geçişlerinin ilk 2-4 haftasında yoğunlaşabileceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, ancak bazı önlemler alarak şikayetlerin hafifletilebileceğini kaydetti.

‘Bahar Yorgunluğuna Karşı Beslenme Önerileri’

Beslenme düzeninde yapılan değişikliklerin, bahar yorgunluğuna karşı mücadelede önemli bir rol oynadığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, “Antioksidan açısından zengin gıdalar (portakal, kivi, nar, avokado, havuç, ıspanak, badem) serbest radikallerle savaşarak iltihabı azaltır ve enerji seviyesini artırır. Omega-3 yağ asitleri (somon, ceviz, keten tohumu, chia tohumu) iltihabı azaltır ve beyin fonksiyonlarını destekler.

Probiyotikler (yoğurt, kefir, turşu, şalgam suyu) bağırsak sağlığını koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Demir ve magnezyum açısından zengin besinler (kırmızı et, ıspanak, muz, kabak çekirdeği, bitter çikolata) kas ve sinir sistemi fonksiyonlarını düzenler. D vitamini (güneş ışığı, yağlı balıklar, yumurta sarısı) eksikliğinde ise yorgunluğu tetikleyebileceğinden, düzenli takviye alımı önemlidir” şeklinde konuştu.

‘Fiziksel Aktivite Önemli’

Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, bahar yorgunluğuyla başa çıkabilmek için şu önerilerde bulundu:

  • Düzenli uyku: Günde 7-8 saat kaliteli uyku almak vücudun yenilenmesi için gereklidir. Uyku saatlerinin düzenli olması, melatonin üretimini dengeleyecektir.
  • Hafif egzersizler: Yoga, pilates, yüzme veya günlük 30 dakikalık yürüyüşler endorfin salgısını artırarak enerji sağlar.
  • Stres yönetimi: Meditasyon, nefes egzersizleri veya hobi edinmek, ruh sağlığını dengelemeye yardımcı olabilir.
  • Hidrasyon: Günde 2.5-3 litre su tüketmek, toksinlerin atılmasını hızlandırır ve metabolizmayı canlandırır.
  • Alerjenlerden korunma: Polen yoğunluğunun yüksek olduğu saatlerde dışarı çıkmamak, eve dönüşte kıyafetleri değiştirmek ve HEPA filtreli hava temizleyiciler kullanmak alerjik reaksiyonları engelleyebilir.

‘Hekim Kontrolleri İhmal Edilmemeli’

Hekim kontrolünün öneminden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, “Bahar yorgunluğu genellikle geçici olsa da, belirtiler uzun süre devam ederse altında yatan sağlık sorunlarını gösterebilir. Bu sebeple belirtiler 4-6 hafta boyunca devam ederse mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır. Kan testleri ile demir, B12, D vitamini ve tiroid hormon seviyeleri kontrol edilmelidir” şeklinde ifade etti.

‘Doğru Beslenme ve Düzenli Uyku Önemli’

Bahar yorgunluğunun doğru beslenme, düzenli uyku, fiziksel aktivite ve stres yönetimi ile büyük ölçüde hafifletilebileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Bektaş, “Ancak şikayetler şiddetli veya uzun süreli ise profesyonel destek almak önemlidir. Bu sayede baharı enerjik ve sağlıklı bir şekilde geçirmek mümkün olacaktır” dedi.

Related Posts

Aşırı aktif mesane kadınları tehdit ediyor! Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi

“Ani idrarım geldi, yetişemedim”, “Çok sık idrara çıkıyorum, böbreklerim iyi çalışıyor”, “Evden çıkmadan önce mutlaka tuvalete girerim” Günlük hayatımızda yaşadığımız veya çevremizden sıkça duyduğumuz bu yakınmalar, toplumda “aşırı aktif mesane” olarak bilinen mesane hiperaktivitesi hastalığının sinyali olabilir.

Alerji vakaları alarm veriyor! Uzmanlar artışa dikkat çekti

Son zamanlarda alerji vakalarında yükseklik olduğunu söyleyen uzmanlar uyarılarda bulundu. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ayşe Süleyman, “Gerçekten son dönemdeki artışı kendi pratiğimizde çok ciddi şekilde hissediyoruz. Bütün alerjik hastalıklarda besin alerjisi de atopik dermatit de alerjik rinit, astım, ilaç alerjisi hatta ve hatta anafilaksileri bile artmış olarak biz de birebir görüyoruz” dedi.

Herkes böyle uyuyor ama kimse yaptığı hatayı bilmiyor

Yanlış yastık seçimi geceleri sık uyanmaya, boyun ağrılarına ve yorgunluğa yol açabiliyor. Uzmanlar, vücut yapınıza ve uyku pozisyonunuza uygun doğru yastığı seçmenin, kaliteli bir uyku için ilk adım olduğuna dikkat çekti.

Yeterince dinlenemiyorsanız bu 3 yöntem sizi kısa sürede toparlayabilir

Günümüzün yoğun temposunda birçok kişi, yeterince uyusa bile kendini dinlenmiş hissetmiyor. Sürekli yorgunluk, düşük enerji ve odaklanma problemleri hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor. Uzmanlara göre, doğru yöntemlerle vücudu ve zihni kısa sürede toparlamak mümkün.

Deprem sonrası psikolojik dayanıklılık hayati önem taşıyor

Marmara Bölgesi’nde meydana gelen depremin ardından, Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, afetlere karşı psikolojik hazırlığın önemine dikkat çekti. Özellikle çocuklar ve kaygı düzeyi yüksek bireyler için doğru bilgilendirmenin ve destek yöntemlerinin kritik olduğunu vurguladı.

Geçmeyen ses kısıklığına dikkat! Gırtlak kanseri habercisi olabilir

Konuşmanın günlük hayattaki yeri ve önemi tartışılmaz olsa da bu eyleme imkân sağlayan ses tellerinin pek önemsenmediği bir gerçek. KBB Uzmanı Prof. Dr. Bülent Evren Erkul, ses teli sağlığı için 11 öneride bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir